Çocuğunuzun doğum anı elbette ki hayatınızdaki en özel anlardan biri… Ama
doğuma gidiş, hastanedeki bekleyiş ve doğum süreci de özellikle anne ve babalar
için bir o kadar da stresli zamanlar ve kabul edelim ki hastaneler dünyadaki en
sevimli yerler listesinde üst sıralarda yer almıyor :)
Bu yüzden ben çok fazla abartılmaması koşulu ile doğum odalarının
süslemesini keyifli buluyorum. Kendi oğlumun doğumunda endişe, korku ve bir
miktar panik içerisinde hastane odasında beklerken etraftaki ufak tefek süsler
beni biraz oyalamış ve de bir an olsun bu ruh halinden alıp beni
uzaklaştırmıştı. Ancak abartılı uygulamaların da bir kadar göz yorucu olduğunu
düşünüyorum. Hatta bazen öyle süslemeler görüyorum ki etraftaki süsten püsten hastane
personeli anneye bebeğe ulaşıp yardımcı olmakta bile zorlanıyorlar. Bu kadarı
bence gereksiz ama yeni bir hayata merhaba derken etrafa biraz neşe katmaktan
zarar gelmez. Özetle, bu özel gün kutlamayı
hak ediyor :)
Ben oğlum Ediz’in doğumunda da abartıya kaçmadan ufak tefek bir şeyler hazırlamaya
çalışmıştım. Ben sezaryen doğum yaptım ama oğlum doğacağı günü kendi seçti. 37+3’de
yani beklenen doğum tarihinden 2 hafta önce biz kendimizi bir anda hastanede
bulduk. Bu yüzden hazırlıklar da hızlıca yapılıverdi :)
Artık bu kez
doğuma gideceğimden süslemelerin yapılma aşamasına katılamadım :) Ama eş, dost
ve akraba desteği ile hızlıca her şey tamamlandı.
Odadaki banko
üzerinde iki adet dantel örtü kullandık. Yiyecekler ve lohusa şerbetini sunmak
için bir miktar annemin tabak, çanak koleksiyonundan yararlandık. Onun
getirdiği servislerde yiyecekler de bir başka güzel durdu. Baby showerda annemin hazırladığı benim,
eşimin ve oğlumun isimlerinin yazdığı pano odadaki yerini aldı. Bankonun üzerinde
de sarı, mavi, beyaz ponpon süsler ile odaya renk kattık.
Gelenlere minik
hediye poşetleri hazırladık. Onlar da ahşap beşik ve tavşanlı sepetler
içerisindeki yerini aldı. Mini hediye poşetlerinin içerisinde Türk kahvesi ve
çikolata vardı. Hediye poşetlerinin üzerinde ise “Ediz’in doğumu şerefine bir
fincan Türk kahvesi” yazıyordu.

Kapı süsü olarak da basit, sade bir şey hazırladık. Sarı, mavi, beyaz
renkteki kalın kurdeleleri kapıya uzunlamasına astık. Ortadaki mavi kurdelenin
ortasına annemin boyadığı “Hoş geldin Ediz” ahşap panosunu yerleştirdik. Bunun altında
da içerisinde ayna harften E harfi olan mavi bir çerçeve vardı. Bir de ilave
olarak eşimin hazırladığı Hoş geldin Ediz panosu kapı girişinde yerini aldı.
Bunların
dışında başka bir hazırlık yapmadık çünkü bahsettiğim gibi hastane odası
süslemesinin aşırısı gerçekten çok göz yorucu oluyor ve fazla kalabılık yapıyor. Bana göre zaten
kısıtlı olan yeri sizi ziyarete gelecek dost ve akrabalarınıza ayırmak en
iyisi :)
Son söz;
Evlat sahibi olduğunuz ve
hayatınızın değiştiği o güzel anları ufak dokunuşlarla renklendirmekten zarar
gelmez.. O minik kalpler her zaman çok daha fazlasını hak ediyor :)
Sevgiyle kalın.